bu sükunet, zihnimi meşgul eden her şeyi benden alıp denize bırakıyor. en nihayetinde ne önemi var ki? herakleitos ne derse desin, gök kendi renginden emin.
bu filmi neden sevdiğimi biliyorum. snow'un wavelength'i burada yeniden yeşeriyor. bana sonsuzluğu vadeden bu masmavi deniz sinema aracılığıyla düşlerimden arınıyor. ayrıca la région centrale'i de görebiliyorum. okyanus üzerime üzerime geliyor. boyumu aşan dalgaları görüyor ve nefesimi tutup gökyüzüne daha da yaklaşıyorum. peki ya larry gottheim, fog line apaçık ortada. sanki benim rüyalarımdaki sinema bu denizde birikmiş de dalgalar aracılığıyla yüzümü okşuyor. gözlerimi kapattım, suyun sesini dinliyorum.